📌 Türk futbolu, Avrupa sahnesinde yine sınıfta kaldı.
📌 Fenerbahçe, Başakşehir, Beşiktaş ve Samsunspor; hepsi zayıf rakiplerine boyun eğdi.
📌 Can Demir, futbolumuzun temel sorunlarını “otoimmün hastalık” metaforuyla analiz ediyor.
⚽ Avrupa’da Yine Hayal Kırıklığı
Avrupa’ya çıktık yine. Hani o her yaz “bu kez farklı olacak” diye kendimizi kandırdığımız turnuva. Fenerbahçe 10 kişilik takımı açamadı, Başakşehir evinde Romanya ekibine teslim oldu, Beşiktaş İsviçre temsilcisiyle güreşe bile giremedi. Samsunspor desen, sezon açmamış Panathinaikos’a “buyur kardeşim” dedi.
Kâğıt üzerinde üstünüz. Maaş, bütçe, yıldız sayısı, hoca CV’si… Ama sahada olmuyor. Niye? Çünkü biz hasta olduğumuzu kabul etmiyoruz.
🧬 Türk Futbolu: Otoimmün Vaka
Türk futbolu tam bir otoimmün vaka. Vücudu koruması gereken bağışıklık sistemi dönüyor kendi bedenini yiyor. Federasyon kriz üretmekten keyif alıyor. Başkanlar günü kurtarıyor. Medya kavga satıyor. Taraftar “hakem düşmanı” olmadan maça gitmiyor.
Sonra altyapı bitiyor, hakemlik eriyor, futbolun keyfi yerine stres geliyor. Ama biz hâlâ “daha çok para harcarsak düzelecek” diye kendimizi avutuyoruz.
💊 Ağrı Kesiciyle Avrupa’ya Çıkmak
Hasta olduğumuz ortada ama biz ne yapıyoruz? Ağrı kesiciye abanıyoruz.
- Yıldız transfer? Yap. Taraftar 10 gün gazı alır, tişörtünü alır, story’sini atar. Sonra unutulur.
- Büyük hoca? CV’si kupalar dolu diye kurtarıcı olur sanırız. Üç hafta sonra havalimanında veda fotoğrafı çekilir.
- Üç maçlık galibiyet? “Türk futbolu ayağa kalktı!” manşetleri atılır. Ama ateş tekrar çıkar.
Gerçekte yaptığımız şu: Borcu katlıyoruz, günü kurtarıyoruz, hastalığı kronikleştiriyoruz. Yani ağrı kesiciyle Avrupa sahnesine çıkıyoruz. Dışarıdan bakınca yaşıyoruz ama içeriden çürüyoruz.
🧠 Gerçek Tedavi: İltihabı Söndürmek
Tedavi belli ama işimize gelmiyor:
- Federasyon şeffaf olacak. “Şeffafmış gibi” değil, gerçekten hesap verecek.
- Kulüpler plan yapacak. 30 yaş üstü yıldız koleksiyonu yerine, 5 yıl sonrası için yatırım yapılacak.
- Altyapı zorunlu olacak. Yoksa Avrupa’da hep başkasının çocuklarını izleriz.
- Medya bilgi satacak. Kavga değil, analiz. (Gerçi bu, televizyon reytingine aykırı ama olsun, bir umut)
- Taraftar oyunu hatırlayacak. Nefreti değil, eğlenceyi arayacak.
🔚 Son Söz
Yoksa bu memleket her yaz aynı hikâyeyi dinler: “Paraya kıydık, bu sene çok farklı olacak!”
Sonra yine Romanya, yine İsviçre, yine Yunanistan…
Ve biz yine ateşi 40 dereceye vurmuş bir hastanın, “Ben iyiyim ya” diye sokakta gezmesine tanıklık ederiz.
Can Demir
Alaturka sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.



